Sonuç yerine:
İsrail dışında yaşayanlar intihar eylemleri sebebiyle İsraillilerin
korku içinde yaşadıklarını düşünürler. Söz konusu eylemler neticesinde
insanlarda bir korkunun var olduğunu İsrail'de gezerken ve Yahudilerle
konuşurken görüyorsunuz. Uygulanan sıkı güvenlik denetimleri de bunun
göstergesi zaten. Ancak her şeye rağmen İsraillilerin gece hayatlarının
olabildiğince canlı geçtiğini, günlük yaşamlarında hayatlarından zevk
aldıklarını söylemek kısa bir gözlem sonunda fark edilecek bir durum. Yani
İsrailliler intihar eylemlerini de hayatlarının bir parçası yapmışlar.
Hayatın çekilmezliği esasında Filistinlilerin sorunu. Yaşam alanları
kısıtlanıp muhasaraya alınan, açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkum
edilen, sürekli kontrollere tabi tutulan, yaşadığı günün geri kalanını
içeride geçirmesi İsrail polisinin veya askerinin ağzından çıkacak tek
kelimeye bakan ve de en acısı her eve geldiğinde hep aynı elem verici
sıkıntıları dile getirmek durumunda kalan Filistinliler için söz konusu.
Ramallah'da evinde misafir olduğum Filistinlinin belirttiği gibi "her akşam
eve girdiğimizde veya arkadaşlarla bir araya geldiğimizde sürekli aynı
şeyleri konuşmak ve bizi neşelendirecek bir şeyden bahsedememek kadar kötü
ne olabilir?" Nitekim Kudüs'ten Ramallah'a giderken minibüsü yolda durduran
birkaç genç ve lakayt İsrail askerinden biri herkesten kimliklerini
çıkarmasını istedi. İki Filistinli genci ise arabadan indirdi ve şoföre
yoluna devam etmesini söyledi. Beytullahim'den Kudüs'e gitmesine izin
verilmeyen yaşlı kadının yaşlı gözlerle elindeki kimliği bizlere doğru
sallamasını ve acziyetinin büktüğü mahzunlukla yardım isteyişini ve
dertlenişini asla unutamıyorum.
Huzur her iki tarafın da özlemini duyduğu tek şey. Ancak bunun
gerçekleşmesi, Gazze'de olduğu gibi İsrail'in işgal ettiği toprakları
tamamen boşaltmasından geçmektedir. Zira özgürlüğü elinden alınmış, vatanı
işgal edilmiş, duvarlar arasında açık hapishanede yaşamaya mahkum edilmiş
bir toplumun zaptedilmesi asla mümkün değildir. Unutmayalım ki Hamas ve
İslami Cihad gibi silahlı örgütleri doğuran da İsrail'in tutumu olmuştur. *
BİTTİ* 01.11.2005 |