Mescid-i Aksa'ya
giriş:
Harem-i Şerif'e ilk girerken Kabe'nin insanın karşısına dikilmesi
ruhta nasıl bir dalgalanma meydana getiriyorsa Kudüs'e girerken karşıdan
Kubbetus Sahra'yı görmek bende aynı heyecanı uyandırmıştı. Yüreğim
alevlenmiş, sevinç ve hüzün karışımı bir anafora düşmüştüm. İkinci gelişimde
ise tanıdık ama sahipsiz bir dosta ziyarete gider gibiydim. Otele
yerleştikten sonra dosta kavuşmak için hemen Mescid-i Aksa'ya koşuyoruz.
Mescid-i Aksa'ya elinizi kolunuzu sallayarak rahatça giremiyorsunuz. Önceki
tarihlerde Aksa'ya pek çok saldırı düzenlendiğinden fanatik Yahudilerin
müslümanlara zarar vermemesi için İsrailli polisler kapılarda nöbet
tutuyorlar. İçeri girmek istediğinizde öncelikle nereli olduğunuzu ve
dininizi soruyorlar. Oldukça yerinde olan bu uygulama bir Müslüman olarak
yine de insanı kahrettiriyor. Mescide girerken bir Museviden izin almak
damarınıza dokunuyor. Kapıdan içeri girdiğinizde ise sizleri Müslüman
görevliler karşılıyor. Sizi iyi bir iman testinden geçiriyorlar. Müslüman
olduğunuza emin olmak istiyorlar. Bunu da müslümanmış gibi içeri girip eylem
yapmak isteyenleri engellemek için yapıyorlar. İnsan yapılanları anlayışla
karşılamakla birlikte, cami girişinde iman testine tabi tutulmasına tahammül
edemiyor. Bu yüzden de zaman zaman tartışmaların olması kaçınılmaz oluyor.
Allah'tan buradaki görevliler ziyaretçilerin iç dünyalarını çok iyi
anladıklarından olgun tavır sergiliyorlar. |