Tarih boyunca Müslümanlarla Hıristiyanlar arasında Kudüs'ü almak için
yapılan savaşların kökeninde şehrin her iki tarafca kutsal kabul edilmesi
yatmaktadır. İsrail'in 1967'de işgal ettiği Kudüs'ü ebedi başkent ilan
etmesinin nedeni de aynıdır.
Osmanlı döneminde üç din mensubunun huzur içinde yaşadığı bu şehir,
Türkiye'den Ürdün üzerinden karayoluyla hacca gidildiği ve bölgenin nispeten
huzurlu olduğu dönemlerde hac güzergahı üzerindeydi. Hacılar Mescid-i
Aksa'ya uğradıktan sonra Medine'ye gidiyorlar, oradan Mekke'ye geçiyorlardı.
Böylece Hz. Muhammed'in içlerinde namaz kılınmasını teşvik ettiği üç mescidi
de ziyaret etmiş oluyorlardı.
Mescid-i Aksa her Müslüman gibi benim yüreğimde de ziyaret edilecek yerlerin
başında gelmekteydi. Bu nedenle bu yıl Ürdün üzerinden iki ziyaret
gerçekleştirdim. İstisnasız her sokağını arşınladığım Eski Kudüs yanında
Ramallah, Yafa, Tel Aviv, Eriha ve Beytullahim'e gitme imkanı buldum. Bu
arada Mes'ade, Scrolls Cave gibi tarihi mekanları da gezdim. Gözlemlerimi ve
tahlillerimi, bölgede ortamın sıcak olduğu, İsrail'in Gazze ve Batı
Şeria'nın bir bölümünden çekildiği, duvarı tamamlama sürecini başlattığı şu
günlerde okuyucularla paylaşmak istedim.
Sınırda:
Ürdün, İsrail'e en geniş sınırı olan ve nüfusunun çoğunu sığınmacı
Filistinlilerin oluşturduğu bir ülke. Bu nedenle Ürdün-İsrail sınırı her
zaman çok yoğun olmaktadır. Sınırın Ürdün tarafında Filistinliler ile diğer
ülkelerin vatandaşları ayrı yerlerde pasaport işlemlerine tabi tutuluyorlar.
Aynı şeyi İsrail tarafında da görüyoruz. Yüzlerce Filistinli itiş kakış
içerisinde pek de insani olmayan bir muameleye tabi tutuluyorlar.
Ürdün'den İsrail'e geçiş şekline gelince; İsrail, Ürdün sınırıyla arasındaki
yolcu taşımacılığını Ürdünlülere havale etmiş. Kudüs ve diğer Filistin
şehirleri ile sınır arası yolcu taşımacılığını da Filistinlilere bırakmış.
Bu nedenle, çıkış işlemlerinin ardından iki km.lik yol için Ürdün otobüsüne
biniyoruz. Filistinliler ise ayrı otobüslerle taşınıyorlar.
İsrail sınırına vardığımızda, İsrailli askerler altı da dahil otobüsü boydan
boya teftiş ediyorlar. Daha sonra muhtemelen içerideki yoğunluğun azalması
veya başka sebeplerden dolayı 15-20 dakika otobüs içinde bekliyoruz.
Dönüşte Kudüs'ten sınıra doğru gelirken –Kudüs'e giderken olduğu gibi- pek
çok kontrol noktasından geçmek durumunda kalıyorsunuz. Bindiğiniz taksi veya
minibüsün altı kontrol edilip kaputu açılıp teftiş edildikten sonra
pasaportlar tek tek yüzünüze bakılarak inceleniyor. Daha sonra şoföre içinde
yolcu sayısını ve plakayı belirten bir kağıtla geçiş izni veriliyor. İkinci
noktada şoför bu kağıdı polise verip alana geçmesi için yaklaşık 15 dakika
beklemek durumunda kalıyor, tıpkı Ürdün tarafından girişte olduğu gibi. Bu
arada yolcu sayısını belirten kağıdı alan polis bir yere telefon ediyor.
Şoförün söylediğine göre, ilk kontrol noktasını arayarak kağıttaki bilgileri
geçtiğimiz ilk kontrol noktasıyla teyit ediyormuş. |