|
Geri İleri
Hızır Bey Çelebi |
|
Peygamberler küfür ve günahtan
uzaktırlar
Kamûsu enbiyânın ittifâken
Berîdir küfr-u fısk etmekden i'lân
Nebîler cümlesi, ümmetin ittifakıyla,
küfürden, yalan etmekten, hükmü apaçık fısktan uzaktırlar.
Dahî amden kebâir eylemekden
buna zâhibdir ekser ehli ilmân
Dahî hisset-u denâet etmediler
Gerek amden gerek ya sehv-u nisyân
Sirka eyleyib şey-i hakîrî
Dahî etmek gibi tatfîf-i evzân
Ehli sünnetin ittifakıyla nebîler, bile
bile büyük günah işlemekten, çoğu Ehli sünnete göre tartıları
eksiltmek gibi küçük gühahtan dahi berîdirler.
Müevveldir zünûb ile haberler
Sağâir olmağıyla dahî nisyân
Denir yahud mukaddemdir vahiyden
Çu nâtıktır vukûu üzre Kur'ân
Nebilerin günah işlemelerini hikaye
eden kıssalar, vahiyden önce yahud unutkanlık halinde vuku
bulmuş demekle tevil edilir.
Delâlet eyledi tâ'zîm-u tekrîm
Melek üzre nebîde ola rüchân
Melekler üzerine Nebîlerin tercih
edilmelerine, kendilerine ilmin talimi ve Allah'ın onları
şerefli kılması ile delil getirildi.
Evliya Kerameti Haktır
Muhakkakdır kerâmet evliyâda
Gelibdir kıssa-i Asaf'la selmân
Asaf'tan, Ebî Derdâ'dan, Selman'dan
nakledildiği gibi velînin kerametleri haktır = vâki'dir.
Görüb yâ Sâriye kim dedi fâruk
Mesâfe arada olmuşdu şehrân
Ve özellikle Ömer Fâruk radıyallahu
anh'ın seslenip, Sâriye adlı kumandanı dağdan çevirmesi...
Halbuki Nihavend ile Medîne arasında tam bir ay yol mesafesi
vardı.
Hem efdaldir nebîler evliyâdan
Edibdir ittifâkı bunda ihvân
Değildir bir nübüvvetle velâyet
Nebîlerin dahî olursa lem'ân
Nebîlerin üstünlüğü açıktır. Bazı Ehli
Sünnet kardeşin nezdinde, nebînin zâtındaki nübüvvet makamı,
kendisinin velâyet makamından üstündür.
Evliya Kerameti Haktır
Dahi bilkim kücücük enbiyâyı
Ebû Bekr oldu hayr-ı cümle insân
İşitdiler çu mi'râcın Rasûlün
O tasdîk etti evvel sonra akrân
Nebîlerden sonra insanların en
faziletlisi, Ebû Bekr Sıddîk'tır. Çünkü muasır ashab içerisinde
en önce o, Peygamber'i tasdik etti.
Ömer'dir bil hem andan sonra efdal
Olubdur dîne ol hayr-ul-muînân
Ebû Bekr'den sonra Ömer-ul-Fâruk
üstündür. Çünkü Rasûl-u Muhterem'in dînini izhar etmekte en
hayrlı yardımcı idi.
Ömer'den sonra dediler meşâyıh
Tereddüdsüz durur tafdîl-i Osmân
Hazreti Ömer'den sonra meşâyıhımız,
Hazreti Osman'ın daha üstün olmasında tereddüd etmemekle fetva
verdiler.
Dahi sonra Ali'dir efdal-i nâs
Rasûl'ün ibni ammî kân-i irfân
Hazreti Osman'dan sonra ashabın en
üstünü Hazreti Ali'dir. Ve kendisi Peygamber'e onlardan daha
yakın ve damatlar arasında en mutludur.
Haşir Bahsi
Seçilmez birbirinden haşr-i ebdân
Ki mâhiyetde birdir işbu emrân
Birinde medhali yokdur zamanın
Müsâvîler durur bulmakda imkân
İmkan ve birbirinden ayrılış olarak
haşir yani ikinci kez bedenlerin dirilmesi, bedi' yani
bedenlerin ilk yaratılışı, zamanın müdahalesi olmamakle beraber
eşittir.
Kamu eczâ-i aslîdir ki vardır
Ekilde eyler ise ânı hayvân
Hudâ sun'i ile hıfzeyler ânı
Ol olmaz gayrıya eczâ-i ebdân
Bilakis bedenin haşrolunması hususunda,
"Yokluğa uğramış mahluk iade edilir." sözünün tashîhine ihtiyac
yoktur.
Çu verdi muhbir-i sâdık haberler
Muhakkakdır vukûu göre insân
Sırât-u vezn-u ahvâl-i kıyamet
Hisâbıyla kitab-u havz-u kîzân
Hayat-ı kabr-u lezzât-ı naîmâ
İkâb-ı kâfire âlâm-ı dîdân
Ve en doğru söyleyen, mümkinattan her
neyi apaçık söylediyse, mesela sırat köprüsü, amel terazisi
gibi, Hesab gibi, kıyametin şiddetleri gibi, Efendimiz'in havz-ı
Kevseri ve Havz-ı Kevser'de bulunan taslar gibi, Ve kendisiyle
lezzetlenilen veyahud elemlenilen kabir hayatı, cümlesi hakdır
ve vâki'dir.
Tevbesiz Gidenlerin Afuvu Mümkündür
Giderse tevbesiz ehli Kebâir
Ana vardır recâ-i afv-ı Rahmân
Ayıblı ve hased edicinin sözlerine
rağmen, tevbesiz ölen kebâir işleyenlere afuv umulur.
Ki zira müstehak olmaz ikâba
Günaha tevbe eden ehli isyân
Değildir hem mukayyed tevbe ile
Nedenlü var ise âyât-ı Ğufrân
Çünkü Allah Azze ve Celle'nin nezdinde,
tevbeyle birlikte işlenen günaha azab yoktur. Ve aynı zamanda
mağfiret bildiren ayetlerde, tevbe etmek şart koşulmadı.
Kebâir İşleyenlere Şefaat Umulur ve Dua
Tesirlidir
Şefaatle haber tahsis olunmaz
Görür ânı mutî'-u ehli isyân
Anın nefsi umum etmez ifâde
Murad olmaz kamu evkâf-u a'yân
Umumu ifade etmeyen ve şefaati nefyeden
ayetler, şefaat hadislerini bazı vakitler ve şahıslara tahsis
etmemektedir.
Ola ahyâra cümle enbiyâya
Şefaat etmek içün izn-i Rahman
Rahmân olan Allah'ın nezdinde bazı
âsiler için şefaat hakkı, Rasullere ve hatta mü'minlere vardır.
Dahî ahyâye ve emvate duanın
Olur nef'i görülür ba'zı ahyân
Ölüler ve diriler için yapılan duanın
menfaatleri vardır. Ve nitekim bazı vakitlerde müşahade
edilmiştir.
Tercüme : İsmail Çetin |
Geri İleri
|
|
|
|