|
Geri
Hızır Bey Çelebi |
|
Amel İmandan Cüz Değildir
Değildir hem amel imanda dahil
Mücerred ol olur tasdîk-u iz'ân
Amel imanın aslına dahil değildir.
Bilakis iman, kalbî tasdik ve iz'andan başkası değildir.
Delîl-i cahd kılındı şedd-i zünnâr
Şeri'de nitekim ta'zîm-i evsân
Şer'i şerîf, adamın zünnar bağlamasını,
puta saygı göstermesini, inkar ve küfrün delili kılmıştır.
Hem olmazlar şeriatde muğâyir
Hükümde bir durur islâm-u îmân
İman, İslamdan ayrı bir şey
sayılmamaktadır. Ve şer'i şerifte, imana ayrı, İslama ayrı hüküm
yoktur.
Sahihdir gerçi îmân-ı mukallid
Velî âsımdir eden terk-i im'ân
Her ne kadar delili terk etmekle âsi
olunsa da, taklîdî imanla sevab kazanılır.
Kulun olmaz Hudâ'yı cehle özri
Zaman olduysa fikre dedi Nu'mân
Ergenlik çağına erişirse, İmam Ebû
Hanîfe nezdinde, Hâlık'ını bilmeyen kimseye mazeret yoktur.
Çünkü Yaratıcı'yı akılla bilmek ve inanmak imkanları
verilmiştir.
İbadetde kul ermez bir makâma
Kim ânda ref'ide teklîf-i Deyyân
Deli ve çocuktan teklifin düşürülmesi
gibi, kul için teklifi düşüren hiçbir mertebe yoktur.
Müctehid Hata Etse de Sevab Kazanır
Hata etmek olur hem müctehidler
Bozubdur hükm-i Dâvûdi Süleymân
Müctehid fetvâsında bazan hata eder;
Süleyman aleyhisselam'ın fetvâsıyla birlikte Dâvud
aleyhisselâm'ın hükümden dönüşü gibi.
İnşâallah demek gerekmez
Niyet etse de rûz-i hicrân
Kıyamet gününde kurtuluşu kasdetse dahi
bir kişinin imanında şek etmesi lâyık olmaz = gerekmez.
Şeytana, Yezid'e Lanet Etmekte Sevab Yoktur
Değildir müstehak çünkim itâba
Edenler terk-i sebb-u la'ni şeytân
İblis, kafir ve cani olduğu halde, ona
lanet etmeyi terk etmekte hiçbir kimseye azab yoktur.
Fesâdı çok mudur andan Yezîd'in
Sükût et demesinler sana la'ân
Bundan böyle Muaviye radıyallahu
anhu'nun ağlu Yezid, şeytandan daha ziyade müfsid değildir;
hakkında tel'inden sükût et, tel'inci ismiyle kınanmaya razı
olma.
İmamı = Halifeyi Tayin Etmek Vacibdir
Olubdur nasbı vâcib bir imâmın
İrade olmağıçün def'i tuğyân
Dahî sem'iledir ânın vucûbi
Dedi aklendir ehli'tizâlen
Tuğyanı = can güvensizliğini = zulmü,
ızrârı = mal güvensizliğini bertaraf etmek için, doğrusu zalimi
susturup mazlumun hakkını korumak için imamı = halifeyi tayin
etmek, şer'an biz müslümanların üzerine vacibdir.
İmam olan mukaddem iş bu dîne
Ebû Bekr idi sâhib-i sıdk-u îkân
Rasulden âna olmuşdu işâret
Hem icmâ' etdi cümle ehli îmân
Kâdi Ebû Bekr Bâkillâni ve Celâleddin
Devvânî'nin ittifak ettikleri üzere, Ebû Bekr radıyallahu
anhu'nun hilâfeti, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem'in
işaretiyledir.
Ebû Bekr etdi Fâruk'u halîfe
Sonunda meşveret ettiler erkân
Bundan sonra Ebû Bekr, Ömer Fâruk'un
hilâfetini tasrih etti. Ebû Bekr'den sonra Hazreti Ömer
tarafından hilâfet, Erkân'a = ashâb-ı şûrâ'ya havale edildi.
Bu erkânın beşi çün oldu teslim
kamu Osmân'a bîat etti a'yân
Ali'de etti ashab ictihâdı
Hatâ etti Muâviye ile Mervân
Ashâb-ı Şûrâ'dan beşi = Ali,
Abdurrahman bin Avf, Talhâ, Zübeyr, Sa'd bin Ebî Vakkâs
radıyallahu anhum, altıncısının = Hazreti Osman radıyallahu
anhu'nun hilâfeti üzerine, büyük ashabın huzurunda bil'icmâ
ittifak ettiler.
Hakkında ittifak edilen Osman'dır.
Hazreti Osman'dan sonra kavmin büyükleri, Bîat-u Rıdvan gibi
Hazreti Ali'ye bîat ettiler. Hazreti Ali'nin hilâfeti hakkında
açık bir hüküm yoktu, bilakis sahâb-ı kirâmın en büyükleri
ittifak ettiler. Bununla beraber Hazreti Muaviye, Mervân gibi
ıctihadında hata etti.
Bütün Sahabeyi Hayrla Yad Etmek Gerekir
Anıb harla ashâbın kamûsun
Birine anların sen olma ta'ân
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve
sellem'in ashabının hepsini hayrla, iyilikle yâd et, ta'n
edicilerin ta'nını terk et.
Bu dîne eylediler bezl-i makdûr
Olub şer-i şerîfe hayr-ı a'vân
Ve hepsi din ve şeriat için ruhlarını
harcadılar. Ve en hayrlı olarak dîne yardımcı oldular.
İlâhî şol Habîbin hürmeti çün
Kim ettin Sen Cemâlin ana ihsân
Bizi cennetde ol cem'in ayırma
Bula âmîn diyen son demde îmân
Ey Rabb'im! Ebedî olarak sevgilerini
kalbimden silme. Duama âmîn diyen kimse, imânın selbinden emin
olsun.
Dahî olsun meserretlerde daim
Beni bir hayr ile yâd eden ihvân
Cihanda nitekim rûy-i zemîni
Siyâb-ı hıdır ile zîn ede nisan
Nisan yağmuru yer yüzünü
yeşillendirdiği müddetçe, beni hayrla yâd edenin yardımı devam
etsin. Allah teâla bu büyük
zevatın sözlerini iyi anlamamızı ve yollarında gitmekliğimizi
bize ihsan eylesin... Ne güzeldir bilmeyenin öğrenmek istemesi
ve ne güzeldir güzellerin güzeli İslam güneşi.....
Tercüme : İsmail Çetin |
Geri
|
|
|
|