1069 Hz. Aişe (r.anha)
validemizden rivayet edildiğine göre Resûl-i Ekrem (sav) şöyle buyurmuştur: "İnsanoğlu Kurban Bayramında Allah (cc) katında kan akıtmaktan daha
sevimli bir ibadet yapamaz. Kurbanlık hayvanlar kıyamet gününde boynuzları, tırnak
ve üzerlerindeki kıllarıyla (Allah (cc)'ın huzuruna) geleceklerdir. Mükellef (Kurban
keserken veya kesilirken) kan yere düşmeden Allah (cc) katında yüksek bir mevkiye
çıkar."(335) Kurbanın sebebi; zilhicce'nin onuncu
(nahir) gününün fecrinin doğuşudur.(336) Yani vakit, kurbanın edasının
şartıdır. Resûl-i Ekrem (sav)'in: "Kurban bayramı üç gündür. Birinci günü
en faziletlisidir"(337) Hadis-i Şerifini esas alan Hanefi fûkahası: "Kurban;
zilhicce'nin onuncu günü fecrin doğuşundan itibaren üç gün içerisinde kesilir.
Üçüncü günün akşamından sonra kesmek caiz değildir"(338) hükmünde ittifak
etmiştir. Bu sürenin dışında vacip olan kurban kesilemez. Kurban'ın rüknü;
kesilmesi caiz olan hayvanı kesmektir.(339)
1070 "Bayramın ilk günü, tan yeri ağarmadan önce
kurbanların kesilmesi caiz değildir"(340) hükmünde icma hasıl olmuştur. Enes b.
Malik (ra)'den rivayet edildiğine göre; "Bir kimse kurban bayramında namaz
kılınmadan önce kurban kesmiş. Resûl-i Ekrem (sav) o kimseye, yeniden kurban
kesmesini emretmiştir."(341) Yine Cündeb El Beceli, Esved b. Kays'dan aynı
mahiyette rivayette bulunmuştur. Hanefi fûkahası; "Kurban kesmenin vakti,
bayramın birinci günü fecr-i sadık'ın doğması ile girer. Fakat şehir halkı için;
İmam'ın bayram namazını kıldırmasına kadar, kesmek caiz değildir. Bayram namazı
kılınmayan yerlerde (Köy'lerde) namaz vaktinden önce (Fecr-i Sadık'tan sonra)
kesilmesi caizdir"(342) hükmünde müttefiktir)
|