Kısa boylu
olarak bilinen imâm-ı âzâm, imâm-ı züfer ve yine onun gibi uzun boylu bir
talebesini yanına alarak dolaştığı bir sırada, birlikte görünüşlerinden bir
espri çıkaran imâm-ı züfer:
امامنا بيننا كالنون لنا
"imâmünâ beynenâ ke'n-nûni lenâ"
(hocamız, ikimizin arasında lenâ
لنا
kelimesindeki nûn ن(kısa)
gibi kaldı) deyivermiş.
imâm-ı âzâm ise buna karşılık;
إن لم يكن نون لنا يكون لا
"ve in lem yekûn nûn lena, tekûnü lâ"
(eğer o nûn olmasaydı bir hiç (lâ -
لا)
olurdunuz!" buyurmuş..
Fıkh-ı Ekber Şerhi-Al-i El
Kari |