Ruslar Kafkaslar'da başlarına gelenlerin önemli bir
bölümünden Bin Hattab adıyla bilinen genç bir mücahidi sorumlu tutuyor. Kafkaslar ve
Orta Asya'da derin izler bırakabilecek olan, ardından yüzlerce mücahidi sürükleyen
bu genç adam hakkında kamuoyu çok az şey biliyor. Hatta geldigi Ortadoğu'da bile, bu
gencin gizemli bir havası var.
el-Hayat gazetesi Dağıstan'da çatışmaların hızladığı bu günlerde Hattab'ın
hayatı ile ilgili ayrıntıları ilk kez günışığına çıkardı.
Okumak için ABD'ye gidecekti
Hattab, 1970 yılında Arabistan Arar'da bir
doğmuş. Arapça'nın yanısıra, Rusça, Ingilizce ve Peştuca konuştuğu diller
arasında. 1987'de öğrenimine devam etmek için ABD'ye gitmek üzere hazırlıklara
başlar. Ancak Afganistan'da mücahidlerin Ruslar'a karşı başlattığı cihadın
giderek hız kazanması ile Hattab ABD'de okumak yerine mücahidlerin safına katılmayı
tercih eder. Celalabad yakınlarındaki bölüğüne katıldığında küçük ama
heyecanlı bir savaşçıdır. Cephedeki kumandanlarından biri onu daha sonra'16,17
yaşlarında uzun saçlı yerinde duramayan bir genç' olarak hatırlayacaktır.Afganistan
ve Tacikistan'da savaşta Hattab, kumandanına onu biran önce cepheye göndermesi için
yalvarır. Ancak komutanı askeri eğitimini tamamlamadan onu savaşa göndermez. Kısa
sürede cephede pişen Hattab, Celalabad'ın düşmesine ve Kabil'in fethine tanıklık
eder. Operasyonların birinde karnından yaralanır. Afganistan'daki cihadın bitmesinin
ardından 1993'de küçük bölüğü ile birlikte Tacikistan'a geçer. Burada iki sene
komünist Tacik hükümetine destek veren Rus askerlerine karşı savaşır.
Elindeki bir bombanın patlaması ile iki parmağını kaybeder,
ancak cihada ara verip tedavi için Peşaver'e gitmeyi reddedip, 'bir sünneti yerine
getirecegim' diyerek yarasının üzerine bal sarar.
Daha sonra, Basayevle Grozni operasyonuna katılan Hattab
arkadaşları ile birlikte 1995'de Afganistan'a döner. Çeçenler'in Rus hakimiyetinden
çıkmak için direniş başlattığını görünce aynı yılın ilkbaharında 8
savaşçısıyla soluğu Çeçenistan'da alır. 1996'nın 16 Nisan'ında 50
direnişçisiyle birlikte Çeçenistan'dan çekilme hazırlığı yapan büyük bir Rus
birliğine karşı operasyon düzenler. Ağustos'ta ise birliği ile birlikte
Çeçenler'in ünlü kumandanı Şamil Basayev'in kumandasında meşhur Grozni
operasyonuna katılır, Hattab 1997 yılının aralık ayında yüz kişilik birliği ile
Rus topraklarına operasyon düzenler. Bir çok Rus askerinin öldürüldüğü
operasyonda en yakın silah arkadışı Mısırlı Ebu Bekir'i de şehit verir.
Ruslar Orta Asya'dan gidene kadar....
Hattab'ı yakından tanıyanlar hedefinin
Ruslar'ı Kafkasya ve Orta Asya'daki tüm Islam topraklarından çıkarmak olduğunu
söylüyorlar. Hattab'ın "Rusları ve zayıf noktalarını çok yakından biliyoruz.
Bu yüzden düşmanlarımız arasında savaşmamız gereken ilk grup Ruslar'dır"
dediği belirtiliyor. Şüphesiz Ruslar, Afganistan'da ve Çeçenistan'da mücahidere
karşı ağır yenilgiler verdiler. Yine de Rus ordusunun eski ihtişamını kaybetmiş
olmasına rağmen, gözlemciler Hattab`ın Ruslar'ın Kafkaslar'dan hatta Orta Asya'dan
kovmasının gerçekleşmesi çok zor bir düş olduğuna inanıyor. En iyi ihtimalle
Ruslar'ı Dağıstan'dan çıkarsa bile Hattab'ın cihadı bitmeyecek. Hattab'ın
arkadaşlarına "Annemi her aradığımda bana ne zaman döneceğimi soruyor. Annemi
12 senedir görmedim. Ancak eğer onu görmek için dönersem başladığımız bu cihadı
nasıl tamamlarız" dediği söyleniyor.
Ve Şehadet,,
Bu yazıyı 1999'da hazırlamıştık, şimdi ise (Nisan-2002)
onun şehadet haberi ile içimizi bir hüzün doldurdu. O ümmete örnek bir şahsiyet
oldu. Allah ondan razı olsun ve şehadetini makbul eylesin. (Amin - Velhamdulillahi
Rabbil Alemin)
Hattabın fotoğraf Arşivi
|