İslâm dünyası da suç ortağı |
Çeçenistan
eski Devlet Başkanı Selimhan Yandarbiyev, Millî Gazete’ye çarpıcı açıklamalarda bulundu: Ropörtaj: HÜSEYİN ALTINALAN - SADETTİN KAŞIKÇI 31.Mart.2000 |
– Savaşta son durum nedir? – Savaş tüm hızıyla aralıksız bir şekilde sürüyor. Mücahitler, Çeçenistan toprakları içerisinde Ruslar’a karşı saldırılarını devam ettirmektedir. Zannedildiği gibi mücahit kardeşlerimizin durumu kötü değildir. Zor kış şartlarının da etkili olması nedeniyle son üç haftadan bu yana dinlenmekteler. Bu arada, Rus güçlerine karşı büyük bir saldırı hazırlığı yapıyorlar. Taktik icabı istirahata çekilmelerine rağmen, küçük çaplı saldırıları da ihmal etmemektedirler. Her gün yaklaşık olarak 2–3 Rus zırhlı aracını yok ediyor. Çok sayıda işgalci Rus askerini öldürüyor, Rus birliklerine korku salıyorlar. Öte yandan, halktan da ciddi mânâda destek görüyorlar. Her geçen gün savaşçı sayımız artıyor. Bunlar arasında gençler önemli bir yer tutuyor. Ruslar’ın kontrolünde bulunan bir çok bölgede mücahitler bulunuyor. – Önceki savaş ile bu savaş arasında ne gibi farklılık bulunuyor? Ruslar’ı anlaşmaya zorlayan savaştaki başarıların bu kez tekrarlanmamasında ne gibi etkenler rol oynadı? – Daha önceki savaşa oranla başarısız olduğumuz şeklindeki görüşe katılmıyorum. Ruslar’a karşı inanılmaz operasyonlar gerçekleştirildi. Ruslar çok ama çok ağır zayiatlar verdi. Bu gerçeği tam olarak görebilmek için Çeçenistan’da bulunmak gerekiyor. Ruslara ne derece kayıplar verdirdiğimizi bağımsızlığımızı kazandığımızda tüm dünya görecek. Önceki savaşta Rus güçleri sadece Grozni’de katliamlar yapıyor, sivillere saldırıyor, insanlık dışı vahşet sergiliyorlardı. Ancak şimdi Çeçenistan’ın bütün köylerinde inanılmaz katliamlar gerçekleştiriyorlar. Ancak her şeye rağmen şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, “Biz önceki savaşa oranla daha başarılıyız.” Ruslar’a ağır kayıplar verdirdik. Rus güçleri batağa saplanmış durumdalar. Rus askerleri müthiş bir moral çöküntüsü içerisinde... – Peki yardımlarda herhangi bir azalma söz konusu mu? – Yardımların ulaştığını söyleyebilirim. Ancak rakam veremem. Açık yardımlar olmadığı için daha fazla açıklama yapamam. Duyarlı gerçek İslâm devleti yok – İslâm dünyasından destek almıyor musunuz? – Devletlerin yardımı çok zayıf. Yok denecek kadar az. Fakat, Müslüman halkların imkânları ölçüsünde yardımlarını alıyoruz. Devletler bazında yardımların yapılmaması, duyarlı gerçek İslâm devletlerinin bulunmamasından kaynaklanıyor. İslâmî hassasiyete sahip bir ülke, Çeçenistan’a yardım yapmak zorundadır. Zorundadır, çünkü bu durumda dinimize göre kardeşine yardım etmek Müslüman üzerine farzdır. – Savaşın başlangıcında stratejik hata yapıldı mı? – Hayır. Stratejik hatalar bu şekilde değil, başka türde olur. Bu eleştiriler yanlış. Mashadov’un emrindeyiz – Peki Mashadov niçin Basayev’den bunun hesabını daha sonra soracağını açıkladı? – Cumhurbaşkanı olduğuna göre dilediğinden, yanlış gördüğü bir tavrın, tutumun hesabını sorabilir. Kendisine tam bir itaat ile bağlıyız. – Moskova’daki patlamaları Çeçenler’in düzenledikleri şeklindeki iddialara ilişkin neler söyleyeceksiniz? – Portekiz’in Komünist Partisi Lideri Patrice, 30 yıl önce bir terör hareketi sonucu öldürülmüştü. Öldürüldüğü gün kilisenin önünden geçen elçilerden bir tanesi, orada bulunan iki Rus kızının aralarında yaptığı şu konuşmayı duymuş ve çok şaşırmış. Bir Rus kızı diğerine, “Duydun mu Çeçenler oraya da yetişmiş, Patrice’yi öldürmüş.” Patlamaları kendilerinin düzenlediğini tüm dünya biliyor. Fakat işlerine gelmediği için bu gerçeği görmek istemiyorlar. Çünkü Çeçenistan’ın yok olması onların kirli hesapları, amaçları arasında yer almaktadır. Batı, İslâm’a savaş açtı – Batı’nın Rusya’yı finanse etmesinin gerçek nedeni nedir? – Bunun tek bir nedeni var: Bu savaşın Çeçenistan’daki Müslümanlara ve tüm Müslümanlara karşı bir savaş olduğu görülüyor. Yani Çeçenistan savaşı, tüm Müslümanlara karşı yapılan bir savaştır. Çeçen savaşını bir anlamda III. Dünya Savaşı olarak adlandırabiliriz. Çünkü bu savaşta Hıristiyan dünyası, İslâm âlemine karşı bir savaş açmıştır. Bakın BM’de ağırlığı olan bir tane İslâm ülkesi var mı? BM Güvenlik Konseyi’nde Müslüman ülke temsilcisinin etkili bir rolde bulunduğunu göremezsiniz. Bu savaşı her ne kadar Ruslar sürdürse de arka planda “din faktörü” rol oynamaktadır. Ancak Hıristiyan âlemi bu gerçeği gizlemektedir. Çünkü sözkonusu realitenin gün ışığı gibi açık olması durumunda Müslüman halkın ayağa kalkacağından korkuyorlar. O nedenle Batı tüm İslâm âlemini karşısına almaktansa parça parça Müslümanları yok etmeyi tercih ediyor. Tümden ve açıkça İslâm dünyasına savaş açmaktan çekiniyorlar. Eğer İslâm coğrafyaları üzerinde yaşanan gelişmelere bir göz atarsak, bu gerçeği hemen farkedebiliriz. – Çeçen komutanlar arasında ayrılık söz konusu mu? – Çeçenler arasında herhangi bir ayrılık kesinlikle sözkonusu değildir. Çeçen Müslümanlar “tek yumruk”tur. Liderlerimize bağlıyız. Komutanlar kendi başlarına münferit olarak savaş stratejisi uygulamamaktadır. Mücahitler, tek bir merkezden yönetilmektedir. – Putin’in seçimleri kazanmasıyla değişen bir şey olacak mı? – Çeçenler açısından değişen herhangi bir şey olmayacak. İktidara Putin de gelse, başkanları da gelse bu savaş sürecek. Tâ ki bağımsızlığımızı elde edinceye dek. Asıl mücadelemiz, Ruslar’ı Müslüman topraklarının tümünden çıkarmaktır. Ruslar’ın zulümlerini yanlarında bırakmak istemiyoruz. Ancak görünen o ki, savaş çok uzayacak. Çeçen Müslümanlar, zafer kazanıncaya değin bu savaş sürecek. Bu durumda Kremlin yönetimi kendi yöntemlerine göre savaşı bitirmenin yollarını arayacak. Biz de aynı şekilde... – Raduyev’in Rus ajanı olduğu şeklinde Mashadov’un demeç verdiği doğru mu? – Devlet Başkanı’mız Aslan Mashadov’un böyle bir açıklama yaptığı şeklindeki iddia kesinlikle yalandır. Bu iddia Ruslar tarafından tezgâhlanan bir fitnedir. Ruslar, Raduyev’e psikolojik baskı yapmak için böyle bir yola başvurmuş olabilir. Yani; Raduyev’i kızdırarak ağzından bir şeyler almak için bu iftirayı atmış olabilirler. Ayrıca Müslümanların kalplerini incitmek için bunu öne sürmüş olabilirler. – Basayev, Hattab ve Mashadov şimdi nerede? – Bu değerli komutanlarımız çatışmaların içerisinde yer alıp, birliklerini komuta etmektedirler. Hepsi şu an cephede bulunuyor. – Putin’in diyalog çağrısını değerlendirir misiniz? Putin’in diyalog çağrıları göstermelik çağrıdan öte şeyler değildir. Onların muhatapları belli... O nedenle bu çağrıları önemsemiyoruz. Gerçeği söylemek gerekirse Rusya’da gayr-ı meşru bir şekilde doğmayan Rus’u bulmak zor. – Ruslar’ın, “Çeçenler “Vahhabi” propagandası hakkında neler söyleyeceksiniz? – Tüm Müslümanlara karşı yapılan çirkin bir propaganda olduğunu düşünüyorum. Müslümanları bölüp, parçalara ayırmak istiyorlar. Selefiler, Sufiler, tarikatçılar, Vahhabiler, fundamentalistler, aşırı dinciler gibi... -Maalesef, bazılarımız Ruslar’ın bu yalanlarını sanki büyük âlimler söylemiş gibi doğru kabul ediyoruz! Yalan propagandalara itimat edip, inandığımız için bölük–pörçük bir haldeyiz. Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik olmuyor. Bu tür iddialara inanan biz Müslümanlar adeta Hıristiyanların kölesi durumundayız. O nedenle ayrılığa düşmemeli, fitne oluşturacak hiç bir söze itibar etmemeliyiz. – Siz hangi gruptansınız? – Ben hem tarikatçılarla, hem selefilerle, hem fundamentalistlerle, hem de Vahhabilerle birlikteyim. Hiç bir grubun doğru ya da yanlış olduğunu söyleyecek gücü kendimde bulamıyorum. Çünkü kendi namazımın Allah katında kabul edilip–edilmediğini bilmekten aciz bir insanım. Bu durumda hiç bir grubu yargılayacak değilim. Hepsi imanlı insanlar. Bu tür ayrımlara inananların zayıf iman sahibi olduklarını düşünüyorum. Özellikle Ruslar’ın kontrolü altında bulunan bölgelerdeki mülteciler çok kötü şartlar altında yaşıyorlar. Dünyanın ve İslâm ülkelerinin gönderdiği yardımların yüzde onunun dahi onlara gittiğine inanmıyorum. Mülteci durumunda olan kardeşlerimizin yüzde 50’si Rus sınırları içerisinde bulunuyor. Ancak Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkelerdeki mültecilerin durumu ise diğerlerinden oldukça iyi. Çünkü gelen yardımlar kendilerine ulaştırılabiliniyor. İnguşetya’da bulunan mültecileri kasten zor durumda bırakan Ruslar, onları iç kesimlere sürmeye çalışıyor. Gerçek terörist Rusların yanında olandır – Interpol’ün Hattab’ı “arananlar” listesine koyması hakkında neler söyleyeceksiniz? – İslâm dini için ve bağımsızlığı için savaşan insanlar Batı’ya göre teröristtir. Basayev, Udugov, Hattab ve diğerleri için durum neyse, bizim için de odur. Ancak bunlar Hıristiyan olsalardı, durum daha farklı olurdu. Putin bugün Çeçenistan’ı yerle bir etmiş, taş üstünde taş bırakmamış, sivil halkı katletmiş olmasına rağmen tüm dünya ona hiçbir şey söylemeyerek vahşeti seyrediyor. Bizim gerçekleştirdiğimiz herhangi vahşet ve yıkım sözkonusu değil. Böyle bir şeyi kanıtlayacak bir delilleri bulunmuyor ellerinde. Ruslar’ın yaptıklarını ise tüm dünya görüyor. Biz katliam yapanların “gerçek terörist olduğunu” biliyoruz. Bunun yanısıra Rusya’nın yanında yeralan her kim olursa olsun, ister Batı’dan, ister İslâm dünyasından olsun gerçek terörist onlardır. Rusya’nın suç ortağıdır. Destek veren herkesin uluslararası terörizme destek verdiklerini açıkça söylüyorum. Kesinlikle kim Rusya’ya destek veriyorsa, asıl terörist onlardır. |