ŞİİRE GÜL DÜŞÜREN MISRALAR. |
Günışığı adını fısıldayarak uyandır alemleri Çiçekler gözlerini hep sana açar Ay bir gelin gibi taşır parmak izini Kisra'nın putları düşdükçe parmağın arşa kalkar Her zamanki kutlu bildirini Cümle aleme savurur rüzgar Ve ben toprağa dayayıp alnımı ve ellerimi İki büklüm olduğum bakışlarına Damarlarımdan övgüler yağdırırken Sen ellerinden nur akan çeşme Susuzlum kandır beni Seccadene dökülen aminlerdir yaz yağmurları Çölde terini emipte tortulaşan güller salınır Bunaldığın geceleri kuşatırdı Yasin Donanmaları Gün doğarken veda türküleri çalınır Ey sana yanık kadim meftunların Leyla'sı Tüm sözler yanında tutuk kalır Ey sözlerin aziz emini Ey hüzün peygamberi Arş'a perçem kutlu başın yönelirken beldeme Sen ey gariplarin sınırsız yurdu Mülteciyim semtime kondur beni Kutlu zaman talihlileriyle yola dökülseydim Ashaabına dönüp selam verdiğinde Namaza durudğunda ön safa dikilseydim Gök yıldızlarını eteğine serdiğinde Bir tebessüm kapıp senden dağlara çekilseydim Geçmiş ve gelecek kemale erdiğinde Ötelerden ötelere haberler getirdin içimizde yaşadın değildin bizim gibi Gün olup topraktan insanlar devşirirken Omzumda götürdüklerimin hesabında Fakirim rahmetle donandır beni |