GÜZELLİKLER KASİDESİ - KASİDE_İ BEDİİYYE |
FATİHAsında bütün
değerli sözler BAKARAyla gönderileni öğer Ta İMRAN AİLESİ zamanında bilinmişti de Sorup durmuştu KADINLAR ve erkekler O'ndan haber . Bir önder ki SOFRAsının nimetleri halkına HAYVANLAR, koyun, sığır, deve eti değil sonsuza gider İSTEK MAKAMInda dursan ne zaman nimet konusunda O'nun iyilik denizinden saçılır GANİMETLER , Karanlık korkulu denizlerde YUNUS TÖVBEdeyken daha O çoktan kurtuluşa ermişti, açmıştı O'na kapıyı gökler HUD ve YUSUF O'nunla kurtuldular korkudan O'nu anan kişiyi ürkütemez GÖKGÜRÜLTÜSÜ bile, ne de yıldırımlar, şimşekler. İBRAHİM duasında O'nu aradı ve Bu arayışında nişan taşları Allahevi ve HACER Ümmetinin ünü ARI oğulu gibi uğuldar ve zikirlerinin yağmuru Ufukları tutar. Benden de o yağmurun damlalarınca RABBE TESBİHLER. Onun rahmet SIĞINAĞındadır bütün yaratılmışlar İncilde de MERYEMoğluna bilinir ki verilmiştir ondan müjdeler Ona TAHA dedi ve bütün PEYGAMBERLERine Buyurdu ki HAC yerini O'nun için haccetsinler. İNSANLAR KURTULUP GELİŞTİLER bir NURla Işık saçan parlayan FURKAN nuruyla kurtuluşa erdiler. ŞAİRLERin en büyükleri bile aciz oldu Bir KARINCA gibi, O'nun ağzından döküldükçe sûreler. Şanına ÖRNEK yeter ÖRÜMCEĞin Gelip bir ağ örmesi bütün MAĞARAyı örter. Olmadan önce bildi olacak olanı RUMda LOKMAN O'nunla başardı ödevini, saçtı inciler AHZABın boyunlarında SECDE üstüne secde yaparak Tanrının ibretlerini gördü ashabın kılıçları birer birer. Peygamberler arasında YASİN adıyla anarak Yüceltti O'nu göklerin YARATICIsı; düşmanları SEBE halkına döndüler. Savaşta SAF saf melekler yardım ettiler O'na ÇOKLUKLARIYLA ÖĞÜNEN düşmanlarını darmadağın HASAD harmanına çevirdiler. GÜNAHLAR BAĞIŞLAYICISI'nın O'nu üstün kılmak için gönderdiği sûreleri. AÇIKLAMAK SAYABİLMEK ne mümkün, ne tükenir, ne biter. O'nun OY ve ÖĞÜTü dünyayı bırakmaktır Çünkü dünyanın ÇERÇÖPTEN SÜSÜ gözleri DUMAN gibi ÖRTER. Şeriat nuru parlamıştı o gün Bedir KAYALIĞInda ve gelmişti yardıma ilâhî asker. ÖLDÜRÜŞten sonra FETİH geldi hep Din EVLERİne gün vurdu, sabaha erdiler. K(AF) ve GÜÇLÜ RÜZGARLAR üzerine yemin ederek buyurur Allah. Kur'an ve Peygamber gerçektir ve O ne söylerse hakkı söyler. Önderlik yıldızını Musâ görmüştü TUR'da Va parmağının bir işaretiyle ikiye bölündü KAMER. O GECE GEZİSİnde RAHMANdan OLMUŞTU lûtuf Rabbi görmekteki dayanma gücünden ötürü yakınlıklar ve erişmeler. Orda DEMİRden bile güçlü eşya sunuldu O'na Ki kâfirlerle ÇARPIŞMAda onlar beraberindeydiler. DİRİLİŞ ve İMTİHAN gününde Allah O'nu Ümmetin bağışlanması için peygamberlerden bir SAFla birlikte kabul eder. Avcunda çakıltaşlarının ALLAHI TESBİH EDİŞlerini düşün de Yücele yücele GELEN hakkı kabul aklını göster. Dünya bile kendi GÖZBAĞCILIĞInı, ALDANIŞInı O'ndan öğrenerek Öyle BOŞALDI ki dönüp ona bir kere bile bakmadı Peygamber. Dünya sevgisini ve MÜLK lezzetini YASAKLADI kendine Bilir bunu hak görüşlü erenler. N(UN)daki öğüşleri HAKKEDİŞİ nasıl da belli Tanrının, hayatını beğenişiyle nasıl da bir güneşe benzer. Onun adıyla göklere SORARAK yalvarınca NUH sıkıntıda Gemi kurtulmamış mıydı ve çekilmemiş miydi denizler. cİNLER de birbirlerine : "hep gerçeğe SARILIP Doğrudan ayrılmayana uyalımı" deyip gönendiler. ÖRTÜCÜ, affedici, KIYAMET gününde kurtarıcı Ondan daha yüce GELMİŞ Mİdir başka bir peygamber. GÖNDERİLENLERde peygamberliği parlar apaçık Ve yazılıdır onlarda gönderilişine dair nice nice HABERler. Meleklerle yardım AKIP geldiği demde YÜZ ÇEVRİLEN kâfirler donup kaldılar, zarar veremediler. Güneşin BÜZÜLÜP SÖNMESİ ve göğün PARÇALANIP BÖLÜNÜŞÜ gününde Yağacak azap üstünüze yazıklar olsun size ey facirler. Göğün YARILDIĞI ve BURÇLARın birbirinden koptuğu IŞIĞIN yittiği ve feleklerin örtülüp dürüldüğü o günler. AN İSMİni Yaratanın, O kurtarıcıyı Ki size O'nunla GELDİ cennetteki altın pınar KEVSER. FECRİyle KENT durmuştur ışığa GÜNEŞ nurundan örtülmüşe benzer. Gecenin KUŞLUĞA dönüşü gibi Onun mucizelerini anlatışla GÖĞÜS GENİŞLER. İNCİR ve ZEYTİN bile evet derdi sorsaydın peygamberi Öyleyse O'nun mucizelerinden durmadan okuyarak al işte sana KESİN HABER. KADİR GECESİnde öyle bir şan ve övünç bağışlandı ki O'na İnsanların tümüne bile erişmiş OLMADI o nimetler. SOLUYARAK KOŞAN atları yeryüzünü öyle bir SARSMIŞ TİTRETMİŞTİ ki Gören ve işiten KIYAMET İŞARETİ zanneder. Her ÇAĞda O'nu ÖĞEN ayetlerin mucize tesirini Gören gözler ne kutlu; ne kara duymayan katı kalbler. İŞİTMEDİN Mİ? güneş hareketinden kalmış onu tasdik için KUREYŞe karşı ve Cebrail gelmiş istediği her sefer. GÖREBİLDİN Mİ? Arşın Yaratıcısı nasıl saçtı kerem KEVSERe ki içinden akıp gelir cennet tadlı nehirler. Ve KAFİRLER bu GELEN su muştusundan; O'nun havuzundan avuçlarını dolduramadılar, KURUSUN O ELLER. Benim işim O'nu İHLASla övüş SABAHlara kadar HALK da O'nun büyüklüğünü dinlemekle öğündüler. Selâm olsun o kurtarıcıya ve soyuna Ve sahabesine ve hele hele on müjdelenmişler Ve Sıddık ve adil Ömer-ül Faruk Ve Osman ve Ali ki küfrü şimşek gibi yok eder Sa'd, Said, Zübeyr, Talha, Ebu Ubeyde ve İbn-i Avf, ondur bu üstünler Ve Hamza, sonra Abbas ve aileleri Ve Cafer ve Ukayl en hayırlı önderler Uyan bütün insanlar kurtulacaktır Peygambere Ve ailesine ve sahabesine ki, onları başında taşır bütün iklimler Ve Hatice ve Zehra ve onlardan olanlara Saçarım, armağan ederim boyuna övgülerimden inciler Ve bütün zevcelerine ve hele masumluğu Dilden dile yayılmış olana saçarım övgüler, övgüden güller And içerim bu övgülerin kokularını saçtım Peygamberin Ravzasına ki orda açılmıştır en ebedi çiçekler Sezai Karakoç |