ESMER HARFLER |
Sustuğun yalnızlığın mıdır o deli gözlerime yalan görünen evahirini düşündükçe beni bitiren sustuğun yalnızlığın mıdır ey benim doğudan esen rüzgarım tüm yanlış secdelerden doğrult beni! beni bakir toprağıma sabit kıl sana bakmak yangınlar çoğaltıyor gözlerimde şiir gibi asi gözlerine yaslanıyorum azıksız tenimi soğuk terler basıyor saçlarıma değin ıslanıyorum Kürdi türküler kadar çıplak yüreğimden sana şiirler soğuruyorum sustuğun yalnızlığın mıdır ağlarsın ahvalimi anlatsam! Sustuğun anlayışın mıdır şehrin köhnemiş göynünde serap toprağa başkaldıran nevruz filizi sustuğun anlayışın mıdır ey benim çılgın esen rüzgarım! Dérsim'in karlı kayaklarına at beni savrulan yelesini tutan dörtnal koşan atların hey! ey aklıma koyuluk katan sevgili ayaklarımdan asırlık yorgunlukları atan yaralı çocuk ey hüzünler dağarcığı bu yabanıl kentlere can veren soluk kadınım, karanlık yanım resmini gözlerimde saklıyorum o esmer harfleri yüreğimde sayıklıyorum sustuğun anlayışın mıdır ağlarsın ahvalimi anlatsam! Sustuğun kızgınlığın mıdır yüreğinin çeperini zorlayan hıncın ömrünü rehnettiğin yanılgıların ve hıncı sökülmemiş yangın sustuğun kızgınlığın mıdır ey benim dağdan esen rüzgarım ellerinle öcümü al, harcını kar savaşın gecelerin o çağrıcı sesini dinle ey gözlerimi bulutlayan sevgili göğüme sesini asan ey mehtaplar ve şiirler ayartan okunmayan bir kitap gibi duruyor yalnızlığımız törelere sığmayan asiliğimiz ve haziran sustuğun kızgınlığın mıdır ağlarsın ahvalimi anlatsan! Sustuğun aldanmışlığın mıdır zindansı hafakanlar bırakmaz peşimi kararır en deli çağında ömrüm sustuğun aldanmışlığın mıdır ey benim bereketli rüzgarım gün gelir, bu şehir de bize yabancı olur konuştuğun çiçek susar içtiğin su bulanır o zaman, bu şehirden gitmek zamanı gelir yalnız dağlardan alırız yalvaçların sesini o zaman kör eder körlüğünü fahşa karşı körlüğün ey şakağıma şavkı vuran dolunay ey parmaklarıma dolanan şiir ey günaşırı ağlayan nehir ey ceplerinde onulmaz yalnızlıklar taşıyan sevgili otur hele, üçbeş mısra çekelim yarenlik makamından ifrit kitabından kelimeler ayartan me'yus edenin vehmine kapılmadan yüzünü ağedecek taşra işi heybenden sağnaklar düşürelim gelincik tarlasına Aşk odur ki külden yangın çıkaracak od ola. sustuğun aldanmışlığın mıdır ağlarsam aldanmışlığına ağlarım ağlarsın ahvalimi anlatsam! |