Kamil Yeşil / Kayıp Dilin Öyküleri-
Birun Kültür Sanat Yayıncılık
Ankebut’un ardından Balın Tuzu Eksik ile Türk hikayeciliğinde önemli ve
farklı bir yer edinen Kamil Yeşil’in son kitabı Kayıp Dilin Öyküleri üslup
ve içerik olarak ilk iki kitaptan ayrılıyor. Yazar bu defa yalın ve duru bir
değil de ağdalı ve bol imgeli bir üslupla karşımızda. Kendisi için “genç
Mustafa Kutlu” diyenler Kayıp Dilin Öyküleri ile bu fikrin yersizliğini
zannederim hemen hissedeceklerdir. Mustafa Kutlu’nun aksine çok daha
hareketli bir dil kullanıyor Kamil Yeşil. Tasavvufi sembollere olan
düşkünlüğü de bu son eserinde kendini iyiden iyiye belli ediyor. Kitap; Aç
Öykü, Hikaye Divanı, Naat, Sebeb-i Telif, İç Öykü, Mankıb’ul Arifi’nin Kayıp
Menkıbesi, Üç Öykü ve İnşallah isimli sekiz öyküden meydana geliyor. Alışıla
geldik öykücülüğün sınırlarıyla oynayan bu kitabı edebiyat severlere tavsiye
etmeyi bir görev bilirim.
Ayşe Kara / Refia Sultan-Timaş Yayınları
Refia Sultan Ayşe Kara Hanımefendinin ilk romanı. Eser, Osmanlı Hanedanının
son dönemlerine Sarayın İçerisinden bir pencere açıyor okuyucuya. Sultan
Abdülaziz’in, kızı Refia Sultanın ve saray eşrafının aşklarının,
hüzünlerinin , heyecanlarının, kaygılarının çok iyi bir Türkçe ile
anlatıldığı bu tarihi roman aynı zamanda çok da iyi bir araştırmanın sonucu.
Bu sebeple olsa gerek ki kaliteli bir tarihi romandan alınabilecek haz ve
bilgi Refia Sultan’da ortaya çıkıyor. Bu eser; son demlerindeki sarayın
“görkemli” hüznüne tanık olmak için iyi bir seçim.
Hasan Aycın / Müşahedat- Hece Yayınları
Bizim nesil Hasan Aycın’ı Hece ve Yedi İklim dergilerindeki çizgileri ile
tanır. Her kesimden sanat severin ilgi ile takip ettiği bu istidadı
kendinden çizerimizin hayatını müşahede ettiği bu eser, çizerin albümleri
dışında hazırladığı tek kitap. İçerisinde Müşahedat adı ile roman tadında
yazılmış bir uzun hikaye bir de kendisi ile muhtelif dergi ve gazetelerde
yapılmış söyleşiler bulunuyor.
Müşahedat; çizerin kendi çocukluğunun geçtiği Aslıhantepe kasabasının
halkını ve bu halk içerisinde büyüyen çocuk Hasan Aycının hayatlarından
müteşekkil. Yazarın kendini üçüncü ağızdan anlatışı ve samimi üslubu bu uzun
hikayeyi cazip kılıyor.
Bu kitap için H. Aycın’ın çizgi serüvenin yazıya dönüşmesi de diyebiliriz.
Yusuf Özkan Özburun / Hatırla Beni Hayat
Birun Kültür Sanat Yayıncılık
Yazdığı ve okuduğu şiirlerle tanıyorum ben Yusuf Özkan Özburun’u, ara arada
Kırklardaki aforizmalarıyla. Bir felsefeciden iyi bir şair olmayacağını
savunanlarla bunun tam aksini savunalar tartışa dursunlar, ben Özburun için
Hatırla Beni Hayatı baz alarak söyleyebilirim ki; yazı hayatı umut vaat
ediyor.
Kitap; yazarın yaklaşık on yıldır muhtelif dergi ve gazetelerde yayımlanmış
deneme ve aforizmalarından oluşuyor. Üslubu ile ilgili yorum yapmayacağım,
tarzımın çok dışında olduğu için yeterince objektif olamamaktan tedirginim,
tek söyleyebileceğim anlatımın sade olmadığıdır ancak hayata dair yakaladığı
simgeler ve bu simgelere yüklediği izler yazarın felsefi birikimi ile
birleştiğinde ortaya çok başarılı yazılar çıkmış.
Ahmet Baydar / Endülüslü Zidyar Son Anka-Beyan
Yayınları
Hayatımı değiştirmese de bakış açımı değiştirebilmiş ender kitaplardan biri
bu eser. Muhyidddin Arabi Hz.'nin hayatının anlatıldığı bu kitap aynı
zamanda dönemin dini çatışmalarına, Anadoludaki iktidar mücadelelerine,
tasavvuf felsefesine, vahdet-i vücuda, Mecazi ve İlahi aşka ve aşkı
kavrayışımıza ışık tutuyor. Roman formatında yazılmış olması Arabi'yi
anlayabilmemizi kolaylaştırıyor ve bu son ankanın da istediği üzre hem
hayatından haberdar olup hem fikirlerine ulaşabiliyoruz. Çok rahat
okunabilen, kaliteli bir üslubu var yazarın. Salt araştırma ve roman
tekniğindeki başarı dahi bu kitabı okunmaya değer kılar.
"Bir kitap okudum hayatım değişti" diyebilmek isteyenler için...
Hüseyin Akın / Deneme Yanılma -Birun Kültür Sanat
Yayıncılık
İyi bir şair sayılabilir Hüseyin Akın, iyi bir şair aynı zamanda iyi de bir
yazar değildir. Olabilirliğini bir yana bırakalım, olmayabilirliği kesindir.
Hüseyin Akın için iyi bir şair diyebiliriz ama iyi bir yazar olmadığını ilk
deneme kitabı Deneme Yanılma ile kanıtladı. Bu kitaba seçkilerin içerisinde
yer vermememin yegane sebebi ise kitabın ilk ve son bölümünde eskizler ve
küsürat başlığı altında toplanmış, şiire ve şaire dair denemeler... Bu
denemeler şiir sanatı üzerine önemli noktalara değiniyor, şairler üzerine
yazdığı denemeler de içerik olarak oldukça başarılı. Şiir severlere tavsiye
edilebilir bir kitap.
Mehmet Nuri Yardım / Safiye Erol Kitabı -Benseno
Yayınları
Safiye Erol; ancak dığumunun 100. yılında hak ettiği yere gelebilmiş,
kitapları geçtiğimiz sene düzenlenmiş ve çeşitli yazıları muhtelif
dergilerde yeni yeni yayımlanmaya başlanmış bir mütefekkir. Yaşadığı zamanda
teveccüh görmüşse de ölümünden sonra unutulmuş Safiye Erol için hazırlanan
bu biografi kitab, düşünürün hayatının kronolojik düzenine riayet edilerek
yazılmış. Her sayfada düşünürün fotoğraflarından oluşturulmuş film kareleri
mevcut. Bir biografiden beklenen her türlü ayrıntı bu kitabın içerisinde
bulunabilir. Gecikmiş bir görevin yerine getirilişindeki hassasiyeti kitabı
okurken hissedeceksiniz. Özellikle Semiha Ayverdi ile kurulu dostlukları ve
Safiye Erol'un kimliğindeki doğu-batı sentezi bu düşünürün hayatını cazip
kılıyor.
İbrahim Tenekeci / Uçuş Denemeleri
Birun Kültür Sanat Yayıncılık
Uçuş Denemeleri ve Üzgünlük Tenekeci'nin aynı tarzda yazdığı
kitaplar. Bu kitaplara tarz olarak ne isim verilmesi gerektiğini tam
kestiremiyorum. Üzgnülük daha ziyade günlük formatındaydı ancak Uçuş
Denemeleri genel olarak kısa paragraflardan bazen yalnızca bir kaç cümleden
müteşekkil, anlık halet-i ruhiyeleri, karşılaşılan durumların şairin/yazarın
hayatındaki boyutunu anlatan bir eser. Benim gibi tekrar tekrar Üzgünlük
okumuş bir okuyucunun iki kitap arasında benzer cümleler olduğunu farketmesi
bile olası. Buna rağmen Tenekeci'nin benim en çok hayran olduğum yanına ait,
şiirsel bir havayla derin manalı basit cümleler kuruşuna bir çok örnek
bulabileceğiniz bir eser Uçuş Denemeleri. En kötü yanı, istenilenden çok
daha kısa olması.
"Kar üstünde biraz hızlanıyor, sonra kesik aralıklarla kaya kaya
ilerliyorum. Bugün ne yapsam sorusuna iki tokat atıp, çoğu zaman yaptığım
şeyi yapıyor, ilk gelen otobüse biniyorum. Dışarıya bakıp şunu
mırıldanıyorum; nasıl sevdiysem öyle kaldın sen..."
İsmail Kılıçarslan / Ablam Uzak Ülkede
Birun Kültür Sanat Yayıncılık
Olan Oldu Bir Kere
yağmur bitti. kızın gülümsemesi bitti. yol bitti
bitire bitire dedik belki yeni bir oyun buluruz
bir adamın belinde beklemekten yorulmuş bir
bir kadının ölümü anarak iç geçirmesi gibi bir
bir bebeğin ilk kelimesini söylemesi için bir
biri, dünyanın üzerine geldiğini zannediyor
dünya, üzerine geliyor birinin, yağmalıyor onu
anne diye yekinip bağırıp çağırıp hıçkırarak
asılı kalıyor boğazımda ayetler: belki tekasür
belki değil tekasür ve çoğalarak nice arzın ırmağından
eğilerek su dökmek için kaderimin ellerine
İsmail Kılıçarslan "Portakal, Turta, Bir de Kirpi" adlı şiir kitabından
sonra "Ablam Uzak Ülkede"yi çıkardı. Şair kitabının son bölümünde 'Kara Film
Replikleri'nde sinematografik ögelere yer vererek farklı bir tarzı deniyor.
Muhammed Varol Öztürk - Hüznüne Sevda-Yolcu Kitapları
Yolcu Dergisi'nin velud yazarlarından biri olan Muhammed Varol Öztürk, yirmi
sekiz sayı boyunca dergi okurlarının kalplerinde bıraktığı kimi serin ve
kimi de sıcacık denemelerini topladığı bu kitapla meydana çıkıyor.
Eylül yorgunu saçlarınla en güzel/ hüzünleri ben yaşarım/ Ben seni
gerekçesiz ve neticesiz sevdim./ ve nasıl sevmişsem seni böyle dolu dizgin,
ulu orta, öylece hüzne belenmiş/ işte./ Bazı acılar vardır, tütün gibi
işler/ adamın yüreğine, aşk gibi, yaşamak gibi./ Sevgili,/ sevmişsem seni/
ve yaşıyorsam hala/tütün çekiyorsam gecenin bir vakti/ demli bir hüzne
çatmıştım belle./ Dedim sana/ aşk gibi hüznün de sebebi yoktur Sevgili, /
tutamağı vardır sadece.
|