|
Sibirya mektubu - İmadettin
Topal
Burası Khanty Mansısky. Başka bir deyişle Batı Sibirya Khanty Mansısky Rusya
Federasyonuna bağlı bir eyalet, eyaletin diğer bir adı Yugra... Yug su, Ra insanlar
anlamına gelmektedir. Bu da Rus Literatüründe yerli Hant ve mansislere nehir insanları
denmesinden kaynaklandığı zannedilmektedir. Eyaletin Merkezi Khanty Mansısky şehri,
eyaletin yüzölçümü 523100 km2 civarında. Başlıca büyük şehirleri Surgut,
Nijnivartovsk, Nefteyugansk, ve Nayagyan'dır.
Khanty Mansısky şehrinin tarihi tam 360 yıl öncesine kadar dayanıyor. Şehrin ilk
kurulduğu yer olan Samara'nın Cengiz Han tarafından adlandırıldığı
söylenmektedir... Khanty Mansisky şehrinin çevresinden Ob ve İrtiş nehirleri
geçmektedir. Khanty bunların arasında ada gibidir. Bu nehirler geniş ağlarıyla
dünyanın üçüncü büyüklükteki nehirleridir. Bu nehirlerden dolayı yerel Hant ve
Mansislere Rus literatüründe nehir insanları denir demiştik. Şehirde yerli halk Hant
ve Mansislerdir... Bunlar çekik gözlü olmakla beraber Fin ırkına mensuptur. Boyları
kısa olan bu insanların ilginç tarafı ortalama yaşlarının 45 civarında
olmasıdır. Daha önceleri sadece yerlilerin yaşadığı bu bölgede sebze ve meyve
yetişmemektedir. Yerliler ormanlardan mantar toplayarak, hayvan avlayarak (özellikle
geyik avları meşhurdur) ve nehirlerden balık tutarak yiyeceğini temin etmektedir.
Ancak kışın bile buzlar kırılarak yakalanan balıkların lezzeti, deniz
balıklarında göremeyeceğiniz bir lezzete sahiptir. Hiç bir şeyin yetişmediği bu
topraklarda Cenâb-ı Hak yine en güzel şekilde rızkını sunuyor diye düşünemeden
edemiyor insan...
Şehir nüfusu 35 bin civarında olmasına rağmen, korkunç yatırımlar yapılmaktadır.
80 milyon dolara mal olan müzik ve güzel sanatlar okulu yakın zamanda hizmete
açıldı. Bizim şirketin üstlenmiş olduğu ve büyük kısmı teslim edilmiş olan 100
milyon dolarlık ve 45000 m2'lik alana sahip eyalet hastanesi ise elli yıl sonraki
nüfusun bile ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Çünkü bu hastaneden başka
çalışan bir çok hastane var. Ayrıca herkese karşılıksız konut veren devletin
yaptırdığı binlerce konut da büyük bir yatırım. Büyük bir Rus petrol
firmasının alt müteahitliğini yapan şirketlerimiz hastane, poliklinik, yanında
eyalet idaresinin administration binalarının restorasyon işlerini üstlenmiştir.
SİBİRYA DONUYOR
Burası Sibirya, Moskovadan uçak ile üç buçuk saat uzaklıkta olan bulunduğumuz yer
Türkiye'den binlerce kilometre uzakta... Eskiden sadece rejim muhalifleri ve suçluların
sürüldüğü bölgeye, şimdi ailesinin rızkını temin etmek için binlerce
insanımız akın etmiş. Hatta Cumartesi-Pazar demeden, bayram demeden çalışan
insanımıza yerel halk şaşkın şaşkın bakmakta, hatta işçilerimiz tek tip işçi
tulumu giydiği için bir çok Rus bize gelip bu insanlar Türkiye'de ne suç işlediler
niye sürüldüler diye sormuştur.
Sibirya denince aklımıza ilk gelen tabiî ki soğuk. Isıtılmış garajlarda durmayan
araçlar kesinlikle bir daha çalışmıyor. Gerçekten -45 derecelere varan soğuğu
kelimelerle ifade etmek nafile. İnsanın yaşamadan anlaması mümkün değil. Tarihten
de bildiğimiz gibi insanlar buraya cebrî sürgünlerle gelmiştirler. Soğuk savaş
yıllarında rejim aleyhtarı Soljenitsin, Saharov gibi dünyaca tanınmış yazarlar ve
bilimadamlarının sürgün edildiği Gulag takım adaları bulunduğumuz yere yakın.
Buradaki bütün yollar ve diğer altyapılar buraya sürgün edilen insanlara
yaptırılmış.
Yazı iki ay gibi çok kısa olan bu bölgede yazın beyaz geceler yaşamak ise ayrı bir
duygu, iki ay kadar hiç geceyi göremiyorsunuz. Hava hep aydınlık. Kışları ise
günler çok kısa. Hava sabah 9'dan sonra açmakta üçten sonra tekrar kararmakta.
Sibirya hep tezatlarla bir arada. Yazın iki ay da olsa hava sıcaklığı 35 dereceye
ulaşırken, kışın -45 dereceye kadar çıkabiliyor.
Burada devlet bir çok yönden hâlâ sosyal devlet özelliğini taşımaktadır. Hemen
hemen herkes devlet tarafından verilen konuta sahiptir. Hastane ve ilâç giderleri
devlete aittir. Hastaneye gittiği zaman doktor ve görevliler tarafından güleryüzle
karşılanırsınız. Evde rahatsız olduğunuz zaman bir telefon ile hiç bir karşılık
beklenilmeden içerisinde doktor ve hemşire olan ambulans kapınıza kadar gelerek sizi
hastaneye ulaştırır. Ayrıca burada vali dahil bütün yöneticiler seçimle
işbaşına gelir. Ve kesinlikle sınıf ayırımı yoktur. Yani bir vatandaş, eyaletin
cumhurbaşkanı sayılabilecek eyalet valisinden randevu alarak rahatlıkla
görüşebilir. Valinin şehirde gezerken bir yere gidip gelirken korumasına
rastlayamazsınız .
Tabiî ki bunlar sistemin iyi yönleri madalyonun öbür yüzünde bir çok tezatlarla
karşılaşabiliyorsunuz. İnsanlar korkunç derece içkiye bağımlılar. Sürekli
içiyorlar, büyük yatırım hamlelerinin yapıldığı bu bölgede çalışan yerli
göremezsiniz. Hepsi yabancı, Moldovyalı, Türk, Finli, Kanadalı, vs. zengin petrol
yataklarının sahip olduğu bölgede sanayiye dönük yatırımların olmaması ise
düşündürücü.
BEYAZ GECELER
Burada yaz-kış sıcaklık farklılıkları 80 dereceye kadar varmaktadır. Yazları
kısa bir süre de olsa sıcaklık +35 dereceye çıkmakta, kışları ise -45 dereceye
kadar inmektedir. Yazları çok kısadır. Kışları ise uzundur. Burası
soyutlanmış ayrı bir dünya. Yazları, ‘beyaz geceler'i insan ancak yaşayınca
anlayabiliyor. Yazın güneş hiç batmıyor. Yatsı ve sabah namazı bitişik, arada
sadece yarım saat gibi bir süre var. Gece yarısından sonra hava hafif kararıyor,
sonra tekrar açıyor. Kışları ise uzun ve soğuk. Yazları buzların çözülmesi ile
en çok kullanılan ulaşım yolu nehir yolu oluyor. Yani yazın kara ulaşımı yok,
sadecek uçak ve nehir ulaşımı var. Kışın ise nehirlerin donmasıyla nehirlerin
üzerinden karayolu ulaşımı açılmaktadır...
Yoklukların içerisinde zenginliği yaratan Cenâb-ı Hak nasıl ıssız, susuz Arabistan
çöllerine zengin petrol yataklarını bahsetmişse, burada da toprağın olmadığı,
hiç bir meyve ve sebezinin yetişmediği kumlu arazilerde petrol ve doğalgaz
zenginliklerini yaratmış. Bütün Rus petrollerinin % 60'ı dünya petrolleri rezervinin
%7 si Khanty Mansısky eyaletinde. Yani adını duyunca aklımıza soğuktan başka
hiçbir şeyin gelmediği; bir tarafı orman, petrol, doğalgaz ve kömürlerle dolu, yani
burası bir Kuveyt, bir Birleşik Arap Emirlikleri kadar zengin petrollere sahip.
İNSANLAR AÇ
Sibirya'da zenginlikler, doğuya gittikçe yerini sefalete terk etmektedir. Global dünya
ekonomik krizine, son elli yılın en düşük buğday hasadı da eklenince Rusya açlık
tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Sibirya'nın bir çok bölgesine sonbahar başında
gıda stoku gönderilmesi gerekiyordu. Ancak bu yıl Rusya'yı sarsan ekonomik kriz
Ağustos sonunda patlak verince bölgelere gönderilen gıda ve ilâç stokları askıya
alındı. Rusya Federasyonunu oluşturan 89 cumhuriyet ve özerk bölgelerden 22'si bu
durumdan etkilendi. Bu durum İkinci dünya savaşından sonra yaşanılan en kötü
zamanlardan biri. Hatta Finlandiya sınırındaki Rus kasabalarında halk sınırı
geçerek Fin köylerinden yiyecek dileniyor. Ülkenin ilâç stoğunun da bir kaç ay
yetebileceğini bizzat Sağlık Bakanı itiraf ediyor.
Ekonomik krizden dolayı ithalat yarı yarıya düşmüş durumda. Kuzey Buz Denizi
donduğu için Sibirya'nın özellikle doğu kısmında Japonya sınırına yakın Sahalin
Magadan Kamcatski bölgelerine gıda maddesi gönderilemedi. Fueloil sıkıntısı
yüzünden elektrik verilmeyen bazı kentlerde ısı eksi 20 civarında seyrediyor.
İnsanlar soğuktan donuyor. Amerikan hükümeti ani bir kararla Rusya'ya 1.5 milyon ton
un ve 100 bin ton gıda maddesi bağışladı. Bazı bölge yönetimleri acil insanî
yardım için hükümeti hiçe sayarak doğrudan Birleşmiş Milletlere başvurdu.
Bunlardan biri Vladivostok. Japon denizi kıyısındaki şehirde aylardır sıcak su
akmıyor. Kaloriferler yanmıyor. Günde sadece üç saat elektirik veriliyor. Kamcatki
yerel idaresi BM'ye başvurdu. Diğer bir Sibirya şehri olan Cersky'ye Kuzey Buz denizi
donduğu için gıda ulaşmamış ellerindeki gıda stokunun azalmasını yöneticiler
çaresizlikle izliyorlar.
Uzaya astronot gönderen, daha on yıl öncesine kadar dünyanın iki süper gücünden
biri olan Rusya bugün sefaletin eşiğinde. Daha önceden iğneden ipliğe, arabaya,
uçağa, gemiye kadar herşeyi üreten Rusya'da bugün Rus malı üretimler minimuma
inmiş durumda. Bunun bir nedeni de bir ürünü veren değişik fabrikaların değişik
ülkelerde kuulması. Meselâ uçak gövdesi Rusya'da üretilirken, motor Ukrayna'da
üretilmekte. Bu tip örnekleri çoğaltmak mümkün. Sovyetler Birliğinin
dağılmasından sonra fabrikalar arasındaki bağlantılar kopmuş ve üretimler durma
noktasına gelmiştir. Magazinlerde, marketlerde herşey ithal. Rusya'nın ürettiği
mallar çok sınırlı. Buna dünyada petrol fiyatlarının son 15 yılın en düşük
fiyatına düşmesi, en büyük ihracatı petrol ve doğalgaz olan Rusya'nın ekonomisini
alt üst etti.
SÜPER GÜÇ SEFALET İÇİNDE
150 milyon nüfuslu ülkenin vitrini Moskova. Ülkedeki sermayenin yüzde sekseni
Moskova'da. Yabancı yatırımların üçte ikisi Moskova'da. Ancak burada bile
yoksulluğun izlerine rastlamak mümkün. Aylardır ödenemeyen maaşları, yüzde üç
yüzü bulan devalüasyonla daha ellerine değmeden pula dönen halk perişan durumda.
Başkentliler evlerinin bahçelerinde yetiştirdikleri patates ve havuç ile
karınlarını doyuruyor. IMF de söz verdiği krediyi askıya almış durumda. Daha
önceden IMF'in verdiği milyarlarca dolarlık kredi mafyanın cevbine girdiği için
krizin faturasını halk ödedi. Amerikan hükümeti yaptığı gıda yardımının
satışından elde edilecek hasılatın birlikte Amerikan gözlemci ile beraber kontrol
edilmesine ve tümünün emeklilik fonuna aktarılmasını şart koştu. Amerikan
Yönetimi ayrıca gıda malzemelerinin Amerikan firmalarından alınması şartıyla 20
yıl geri ödemeli 600 milyon dolar tutarındaki krediyi Moskova'ya verdi.
E-mail: "imadettin topal" <nntopal@hotmail.com>
|
|