BÜYÜKLÜĞÜNÜ BİLDİREN manasına gelen bu güzel isim Rabbimiz için Kur’an-ı
Kerim’de Haşr 23 de bir defa zikredilmiştir. Kendini ilah yerine koyan, büyüklük
taslayan, baskı rejimi kuran zorba firavun hakkında Mü’min suresi 27, 35 inci
ayetlerde Mütekebbir olarak tanıtılmaktadır. Doğan, ölen bir tek canlı veya birtek
dane veya çekirdek yaratamayan büyüklük taslarsa aleme rezil olur. Zalim birinin
adalet ödülü alması gibi gülünç olur.
Ancak “Mütekebbir”=büyüklenen, büyüklüğünü bize zerreden yıldızlara kadar
yarattıklarıyla gösteren ve indirdiği kitaplarıyla bildiren Rabbimize iman edenler,
gönüllerinde en büyük olarak onu görenler Onun yarattıklarını gözlerinde
küçültürler. 40 kilometre koşucusunun ödüle kilitlenerek koştuğu gibi, yol
kenarındaki dereler, çiçekler, çimenler onu yolundan alıkoymadığı gibi mü’min
insan da “Mütekebbir” Rabbine sığınınca kendini ilah yerine koyanları gözünde
büyütmez. Batıdan korkmaz. “Doğuda, batıda Rabbindir” der ve yürür. Yürürken
“Gözü kamaşmaz, şaşmaz ve taşkınlık yapmaz” (Necm 17) Bizlere mütevazı olmak
düşer. Haddini aşan aşağı düşer.
Ana Sayfa
|