“Azim üş şan, şanı yüce” anlamına gelen el-Mecid ismi celili Kur’an-ı
Kerim’de iki defa geçmekte. “O övülendir, şanı yücedir” (Hûd 73) “Arşın
sahibidir, yücedir” (Bürûc 15)
İki defada Kur’an’ın sıfatı olarak gelmiştir. “Fakat O yüce bir
Kur’andır.” (Bürûc 21) “Kaf. Şanı yüce Kur’an’a yemin olsun ki..” (Kaf
1)
Her gün namazlarımızın son oturuşunda Efendimize salatü selam getirirken sonunu
“İnneke Hamid-ün-Mecid” diye bitiririz. Bu gözlerin göremeyeceği, hayallerin
ulaşamayacağı kadar yüce Rabbimizin nimet denizinde yüzüyoruz.
Onun verdiği gözle güzellikleri görüyoruz. Burunla kokluyoruz. Verdiği dille yine
Onun verdiği milyonlarca farklı tadı tadabiliyor ve ayırt edebiliyoruz.
O yücelerden yüce Rabbimizin kelamı da yüce. Belağatıyla, fesahatıyla, İcazıyla,
letafetiyle, tazeliğiyle, tadıyla erişilmez olan Kur’an-ı Mecid’e iman eden
Mü’minler de yüce bir gönüle sahip olmalı. İyilik yapan, yaptığı iyiliği
unutan, dostluğundan zevk alınan bir Müslüman olmaya çalışmalıdırlar.
Ana Sayfa
|