"Hükmeden” anlamına gelen “el-Hakem” ismi celili Kur’an-ı Kerim’de “O,
size kitabı apaçık indirmişken, ben Allah’dan başka Hakem’mi ararım” (En’am
116) ayetinde bir defa geçmiştir.
Hakimiyetin kayıtsız şartsız Allah’a ait olduğunu (Eníam 57, Yusuf 40,67), en
güzel hükmedenin Allah olduğunu (Maide 50), hükmünün temyiz edilemeyeceğini (Ra’d
41) hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmeyeceğini (Kehf 26), O’nun dışında hüküm
koyanların sonucunun ne olacağını bilmeden cahilce hüküm koyduğunu (Maide 50)
O’nun indirdiğiyle hükmetmeyenlerin durumlarına göre kafir, zalim ve fasık
olduğunu (Maide 44,45,47) bildiren, Allah’a iman edenler Ondan başka Hakem
tanımazlar. Kullar için bu kelime mecazi anlamda kullanılabilir. Nisa suresinin
35’inci ayetinde eşler arasındaki arabuluculara “Hakem” kelimesi
kullanılmıştır.
Allah’ın koyduğu kurallara göre hüküm verenlere de "Hakem" veya
"Hakim" denir.
Rabbimizin tabiata koyduğu kanunlar konusunda kimse tartışmıyor. Herkes tabiat
kanunlarına uyuyor. Uyduğu oranda mutlu oluyor.
Kafirin vücudunda dahi Allah’ın hükümranlığı geçerli. Kalbini çalıştıran,
kanını dolaştıran, her hücresine gıda veren, saçının her teline renk veren Allah
(c.c.).
Dünyanın en gelişmiş hastahanesinde, en iyi doktorlar gözetiminde beş
dakikalığına Allah’ın değilde doktorların kendi vücuduna hakim olmasını
istemeyen ateist=gâvur bir insan nasıl olur da hayatında Allah’ın hükümlerini
reddedip kendisi kendi hayatının bütün sorunlarına hükmedebilir? Beynimizin kılcal
damarında kan pıhtılaşan vücut felç oluyor. Beynimizin yönetimi bize bırakılsa
insan bir dakikada yok olur. Vücudun her tarafından çıbanlar, yaralar, felçler
görülür.
Toplum vücudunda Allah’ın hakimiyeti çekilip alınırsa toplum vücudunda inkar,
terör, soygun, gasp, öldürme, yaralama, zina, rüşvet, ırza geçme, güvensizlik,
baskı, zorbalık hastalıkları çoğalır.
Rabbimiz, Sevgili Peygamberimize: “Andolsun ki; eğer sana gelen bu ilim (Kur’an) dan
sonra onların hevalarına uyarsan, şüphesiz sen de zulmedenlerden olursun” (Bakara
145) buyurur. Yanlış teraziyle tartan, dünyanın en adil insanı da olsa yanlış
tartar. Onun için tabiatı bir denge üzere yaratan, yarattığı tabiat kanunlarında
hiçbir eksikliği ve fazlalığı olmayan Allah (c.c.)ın koyduğu Kur’an’daki
kurallarda toplum vücudunun selameti ve sıhhati için koyulmuştur.
El-Hakeme iman eden bizler O’nun koyduğu, Rasulünün uyguladığı kurallara uyarak
yanlış terazileri Kur’an’a göre ayarlayacağız. Yanlış teraziyle tartarak
çıkar sağlayanları engelleyeceğiz. İnsanların tabiat kanunlarına uyduğu gibi
Kur’an’a göre yaşamaları için gayret göstereceğiz. Toplum vücudunun çağdaş
sorunlarını Kur’an ve Sünnet ışığında çözeceğiz.
Ana Sayfa
|