“Zengin” ve
“zengin yapan” anlamlarına gelen bu iki ismi şerifinden “el –Ganiyy” ismi
Kuran-ı Kerim’de 18 defa geçmekte .
“Ey insanlar ,Allah’a muhtaç olanlar sizlersiniz. Allah ise zengindir ,Öğülmeye
layıktır.” (Fatır 15)
El-Muğni; zengin eden ismi Kur’an’da bu kalıpda geçmez ama “Zengin eden de memnun
eden de O dur” (Necm 48) ayetinde fiil halinde geçmiştir.
Milyarlarca dolara sahip adam demek, birkaç top kerestenin basılı kağıt haline sahip
demektir.
Allah zengindir derken yeryüzüne, altınlarına, incilerine, yakutlarına, mercanlarına,
gökyüzüne sahipte ondan zengindir demiyoruz.
Bütün bu saydıklarımız Allah’ın katında bir sineğin kanadı kadar değersiz.
Onun hiçbir şeye ihtiyacı yok.
Bizim maddi zenginliklerimizi veren O. Mü’mine de, kafire de veren O. Zenginlik saydığımız
şeyleri yaratan O.
Biz Rabbimizden helal yollardan zenginlik vermesini isteyeceğiz ve biz de başkalarına
yardımla zenginliğimizi göstereceğiz. Başta gönül zenginliği isteyeceğiz.
Hikaye bu ya, denizde bulunan yuvarlak bir şeyi terazinin kefesine koymuşlar, karşısına
yüz gram altın koymuşlar, o yuvarlak şey ağır gelmiş. Bir kilo, bir ton koymuşlar
yine ağır gelmiş. Ellerine alıyorlar çok hafif geliyor.
Durumu aklı eren birine soruyorlar. O aklı eren: “Bu, gözü doymaz hırslı bir adamın
gözünün etrafında ki kemiktir. Dünyayı verseniz gözü doymaz. Terazinin öbür
kefesine bir avuç toprak koyun” demiş. Toprağı görünce terazi dengeyi bulmuş.
Bu hikaye ama sevgili Peygamberimiz şöyle buyurur: “Eğer Adem oğlunun bir vadi
dolusu altını olsa, bir vadi daha olmasını ister. Onun ağzını ancak toprak
doldurur.” (Müslim, Zekat, 117, Hadis 1048)
Ana Sayfa |