“Zarar veren”
ve “Fayda veren” anlamlarına gelen bu iki ismi şerifler bu şekilde Kur’an-ı
Kerim’de yoktur. Ancak “Allah’tan başka size fayda ve zarar verecek yoktur” anlamında
bir çok ayet vardır. “De ki: Ben Allah’ın dilemesi dışında kendime bile fayda ve
zarar veremem” (A’raf18)
İmanın altı şartını öğrenirken “Hayır ve şer Allah’tandır.” diye öğrenmiştik
ya işte bu iki isim onu ifade eder.
İnsanlık tarihi boyunca Allah’a iman etmeyenler, hakkın yanında değil, gücün yanında
yer alanlar, yanardağ patlaması, deprem, yangın, sel felaketi gibi gücünün yetmediği
olaylar karşısında kalınca kafasından şer tanrısı veya yer tanrısı, veya fırtına
tanrısı gibi isimlerle sapkınlığını devam ettiriyor. Peygamberlere kulak verenler
ise Melekle-şeytanı, hayırla-şerri, imanla-inkarı, sıhhat ile hastalığı, gül ile
dikeni, gündüzle geceyi, su ile ateşi yaratanın Dar ve Nafi olan Allah olduğunu
bildiler. “Sana kul olmak dünyaya sultan olmaktan evladır” dediler ve Ali Edirneli
gibi: “Nar-ı ğam, nur-u safa hep bir çerağın pertevi,
Çeşm i irfan ile baksan arada bîgâne yok” dediler. Yani yürekler yakan keder, hüzün,
gam ateşleri de, vücudumuzun her zerresinde parlayan sevinç, keyif, mutluluk parıltıları
da aynı kaynaktan gelir. İbret, irfan gözüyle bakarsan aralarında hiçbir fark yok.
Doğan çocuğuna sevinen, depremde veya trafik kazasında ölen yavrusuna üzülen anne
her iki halde de Rabbine yöneliyor, tecelliyi ve teselliyi orada buluyor.
Ya imansız ne yapsın?
Ana Sayfa |